Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Şeb-i Arus etkinliğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kosava Dışişleri Bakanı Enver Hoca, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Lübnan-Türk Cemiyeti Başkanı Zaher Sultan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Selçuklu Yayın Grubu Başkanı Mustafa Arslan, Merhaba Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kerem İşkan, çok sayıda diplomat ile konuklar katıldı.
CUMHURBAŞKANI YİNE KATILMADI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu yıl da Şeb-i Arus törenlerine katılmadı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev yaptığı 2000-2007 yıllarında Şeb-i Arus törenlerine katılmaması üzerine 2007 yılında törenler için Konya'ya gelen Abdullah Gül, 5 yıldır törenlere katılmıyor. Gül'ün bu yılda toplantılara katılmaması Konya kamuoyu tarafından tepki çekerken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yine törenlere katılmayarak vuslat mesajı yayınladı. Mevlana’nın yolunun barış, sevgi ve kardeşlik yolu olduğunu belirterek, “O, dünyamızda baş gösteren ve temelinde hoşgörüsüzlük yatan sorunların çözümünü yüzyıllar öncesinden işaret etmiştir. Bu nedenle şiddetten arındırılmış, barış dolu bir dünyanın kapılarını açmak için Mevlana’nın 13. asırdan günümüzü aydınlatan fikirlerinin bir şemsiye gibi tüm insanlığı kuşatacağına inanıyorum” dedi.
Şeb-i Arus etkinliklerin de bu yıl bir ilke imza atılarak protokol konuşmalarına yer verilmedi. Sadece Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, selamla konuşması yaptı. Başkan Akyürek, konuşmasında barış, kardeşlik ve hoşgörü vurgusu yaptı.
739 YILDIR KALPLERİ AYDINLANMAYA DEVAM EDİYOR
Türkiye'nin Avrupa ve Asya arasında bir sevgi kuşağı olmak istediğine ifade eden Başkan Akyürek, Konya'daki sevginin ve hoşgörünün dünyaya Hz. Mevlana tarafından ulaştırıldığına dikkat çekti. Hz. Mevlana'nın yüzyıllar önce Batı'dan Haçlı ve Doğu'dan Moğol saldırılarının olduğu bir dönemde yıkımlara karşı bir gönül eri olarak kalpleri aydınlattığını belirten Başkan Akyürek, şunları kaydetti: “Moğol saldırılarının gerçekleştiği büyük yıkım dönümlerinde direniş eri, gönül eri olarak ayaktaydı. Kanla, kılıçla yok edilen insanlığa ilahi aşkı anlattı, kalpleri aydınlattı. Onlara merhameti hatırlattı. Kur'an ve hadislerin ışığında hazırladığı mesnevi ile dünyaya merhameti, hoşgörüyü, sevgiyi aşıladı. Mesnevi ile sokaktaki ve saraydaki insanı etkiliyordu. Sözlerinden dilenci de nasipleniyordu padişahta. Ayet ve hadislere atıfta bulunurken geniş ufuklara açılıyor, inleyenleri hakikat okyanusunda buluşturuyordu. Bazen kanlı gözyaşları döküyordu bazen şeker gibi sözlerle insanlığı mest ediyordu. 'Yaşadığım sürece Kur'an'ın kölesi, Hazret-i Muhammed'in ayağının tozuyum' diyerek daima ilahi aşkı vurgulamıştır” dedi.
Günümüzde Hz. Mevlana'nın sözlerine insanlığının daha çok ihtiyacı olduğunu aktaran Başkan Akyürek, “Geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen 2 dünya savaşı bugün Mevlana'nın sözlerine daha çok sarılmamızı ortaya koymuştur. Açlıktan obeziteden ölen insanlar arasındaki uçurum hiç bu kadar derinleşmemişti. Şu anda dünyada savaş ve kozmetik sanayi öne çıkmaktadır, Fakat hiçbir makyaj malzemesi insanlığın yaşadığı bu olumsuz durumu gizleyemez. Uzaya uydular fırlatıyor, teknolojiler üretiyoruz ancak yalnızlığımız gitmiyor. Herkes yalnızlığını gidermek istiyor. İşte Mevlana 739 yıl önceki gibi yine insanlığa yalnızlığından kurtaracak ilahi mesajı veriyor. İşte onun için doğudan batıdan insanlar bu sese geliyor. Mevlana'nın hoşgörü ikliminden faydalanıyor. İçlerine merhameti, sevgiyi ekliyorlar. Sabrın, merhametin, af dilemedin, ayın, güneşin, toprağın, buğdayın, adaletin ve aşkın atmosferini yeniden soluyorlar. Hz. Mevlana ve Hz. Şems gibi bir mum diğer bir mumu tutuşturduğu sürece bu atmosfer yaşanacaktır. Bu şehir büyük çağrısını hiçbir zaman kaybetmeyecektir. Ölümü bir ayrılık değil bir buluşma olarak gören Hz. Mevlana'nın ruhaniyeti, sevgisi, hoşgörüsü, dünyayı sarmaya devam edecektir. Bugün Mevlihane ve Mesnevihaneler ruh haritamızın ışıklı merkezleri olarak durmaktadır. Konya'daki ana dergah ise Macaristan'dan Kahire'ye kadar gönülleri fethetmeye, yeniden inşa etmeye devam ediyor. 22 dilde tercüme ettiğimiz mesnevi ile Hz. Mevlana sevgisi dört bir tarafta gönüllerde yaşayacaktır” dedi.
Selamlama konuşmasının ardından program Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Türk Tasavvuf Müziği Korosu eşliğinde Koro Şefi Ahmet Özhan'ın Türk Tasavvuf Müziği'nden eserler seslendirmesiyle başladı. Konserin ardından icra edilen sema gösterisi ise katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.