Günümüzde mikroorganizmaların mevcut antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesinin en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Gülşah Kurt, sentetik antibiyotiklere karşı oluşturulan direncin, doğal antibiyotiklere göre daha az oranda olduğunu, bu nedenle küçük moleküllü sentetik antibiyotiklerin sentezinin son yıllarda hız kazandığını söyledi. “Antimikrobiyal aktivite testlerine tabi tutulan binlerce bileşikten çok az bir kısmı ticari olarak kullanıma sunulsa da, yapılan çalışmalarla biyolojik mekanizmaların aydınlatılması ve yapı aktivite ilişkileriyle ilgili çok değerli bilgilere ulaşılmaktadır” diyen Kurt, “Bu amaçlar doğrultusunda sentezlenen bileşikler, ilk olarak antibakteriyel etkiler yönünden araştırılacak. Daha sonra ise yapılacak farklı biyolojik aktivite çalışmalarına zemin hazırlanacaktır” dedi. Tiyoüre türevi bileşiklerin; yapısında bulunan azot, oksijen ve kükürt atomları, rezonans karakterleri, gösterdikleri antitüberküler, antibakteriyel, antifungal, anti HIV, antihipertansif ve özellikle antikonvulsan gibi önemli biyolojik aktiviteler ile dikkat çeken maddeler olduğunu kaydeden Kurt, projeyle ilk defa tiyoüre grubu içeren dioksimlerin, furazanlara dehidrasyonuyla yeni bir heterohalka içeren bileşik ailesinin sentezleneceğini belirtti.
ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, yaptığı bilimsel çalışma münasebetiyle Yrd. Doç. Dr. Gülşah Kurt’u tebrik etti ve başarılarının devamını diledi.
|
|
|
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.