• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C

Sosyal Paylaşım Siteleri

Mustafa BOZDAĞ

Sosyal paylaşım Siteleri teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte hayatımıza girdi. Bunların başında Facebook ve Twitter yaygın olarak kullanılmaktadır.  Günümüzde de  kullanım oranı her geçen gün artmaktadır. Özellikle boş insanlar tarafından daha çok tercih edilen sosyal paylaşım siteleri  evlerde ev hanımları, iş yerlerinde masa başında oturan bir çok kişi, çocuklar, öğrenciler ve köylüler burada dikkat edilmesi gereken konu köylerdeki kullanım oranının şehirdeki kullanım oranını yaklaşmış olmasıdır. Birçok köyde internet olmamasına rağmen, fakat GSM operatörlerinin Cep telefonlarından ücretsiz internet sunması bu oranı biraz daha artmaktadır. Bu yüzden günümüzde şu sorunun sorulmasına sebep olmaktadır.

Sosyal medyamı! sosyal yaşam mı! ?

sizce artık günümüzde önemli bir yere sahip olan internet ve internet kullanıcılarının çok sık takip ettikleri bu siteler işin özü ile bu konuya başlayalım.

İşe bu işin genel tanımı ile başlayalım;

Toplumsallaşma (Sosyalleşme) Nedir, Ne Demektir?

Öncelikte Türk Dil Kurumu'nun "toplumsallaşma kavramı" için yapmış olduğu tanım şöyledir: "Toplumsallaşma; bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi süreci, sosyalleşmedir." Bu tanım, toplumsallaşmanın TDK tarafından yapılan "kelime anlamı" olarak tanımıdır.

Sosyolojik bir kavram olarak toplumsallaşma; yaşamını devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duyan insanın, içinde doğduğu topluma adapte olabilme sürecidir. Bu süreç içinde (toplumsallaşma süreci) insan; içine doğduğu toplumun kültürel değerlerini öğrenir, kendine has beceriler edinir, kendi bilincine ulaşmış bir birey haline gelir.

Toplumsallaşma, toplum içinde farklı kuşakların birbirleriyle olan iletişimini ve etkileşimini sağlar. Bu farklı kuşaklar, toplumsallaşma süreci içerisinde birbirlerinin yaşantılarını etkiler biçimdedir.

Sonuç olarak toplumsallaşma; insanların yaşam süreçleri boyunca (doğumdan ölüme kadar) içinde bulundukları ve hem bireysel, hem de toplumsal bir canlı olarak geliştikleri süreçtir. Toplumsallaşma, genel anlamda bir adaptasyon ve tamamlanma sürecidir.

Sosyal medya aracılığıyla birçok kişiye ulaşabiliyorsunuz. Eski arkadaşlarınızla hasret giderebiliyor, bazen de yardıma ihtiyacı olan birisi için örgütlenebiliyorsunuz. Ancak bunu bağımlılığa dönüştürmemek gerekiyor. Kullanım oranınız konusunda dikkatli olmalısınız. Eğer gerçekten kendinizi kontrol edemediğinizi düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerekmektedir.

İnsanların zamanının az olduğu günümüzde sosyal medya bir yandan da sanal da olsa pek çok insanla iletişim kurmayı artırıyor mu?  Günümüzde insanların zamanı az. İş yükü, evin sorumlulukları... Bir de kişinin kendine ayırması gereken zaman. Sosyal medya sanal bir yöntem. İnsanlarla sanal olarak iletişim kurup, sosyalleşiyorsunuz. Diğer iletişim kurma yöntemlerinin yanı sıra, bu yöntem insanların biraz daha kolayına gelmekte. Çünkü nerdeyse sınırsız seçeneğiniz var. Aslında seçenek sınırsız olsa da, insanlarla ne amaçla konuştuğunuz ve insanların sizinle ne amaçla konuştuğu önemli. Pek çok kişi var, doğru. Ancak amaç gerçekten iletişim kurmak mı?

İletişim kurmak gerçekten zor süreçlerden birisidir. Belki evde dinlenirken aynı zamanda pek çok kişiyle konuşmak daha pratik gözükebilir zira değerlendirilme-eleştirilme kaygınız yok ve yorulmuyorsunuz, ancak jestlerin, mimiklerin, ifadelerin olmadığı iletişim ne derece tatmin verici ve samimi olabilir, bu da bir soru işareti.

Twitter, Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin aşırı kullanımı gerçekten önemli bir problem. Bu sitelere günde çok defa giriş yapmak ya da her an çevrimiçi kalmakta kişiye zarar veren bir durum. Her yaptığınızı yazmak ve buna bir yorum beklemek, her gittiğiniz her görüştüğünüz kişiyle resimlerinizi koymak bir özgüven problemi, bir nevi kendinizi teşhir etmenizdir. Onay almak adına yapılan şeyler bunlar. İnsan tabi ki doğası gereği onay almak, beğenilmek istenen bir varlık. Bu çok doğal bir şey. Ancak burada yol biraz yanlış. Bu da bize modern dünyanın getirdiği bir şey diyebiliriz, çünkü eleştirilmekten, beğenilmemekten korkuyoruz ve insanları görmeden konuşabileceğimiz bu tür yolları tercih ediyoruz.

Aslında sosyal medyanın ortaya çıkış amacı da bu: 'Ötekileştirmek'. Bizim gibi olanları bulup, bize benzemeyenleri elemek, zira seçenek çok…

Sosyal medya kullanımı günümüz dünyasında çok yaygın. Ancak kullanım oranımıza ve amacımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Getirileri olsa da bazen de çok riskli hale gelebiliyor. Zira medyanın insanların güvensizliğini biraz daha arttırdığı kanaatindeyim. Birçok ayrılığın sebebi olabiliyor...

İletişim, insanlar arasındaki etkileşimdir. Meyvenin, sebzenin bile doğalını arıyoruz.

Peki neden sanal iletişimi tercih ediyoruz? Jestlerimizin, mimiklerimizin, ifadelerimizin sanal olduğu bir ortamda ne derece doğru bir iletişim kurabilir, karşımızdakine ne derece güvenebiliriz?

Hiç bir şeye ona bağımlı olacak kadar bağlanmayın. Çünkü sağlıklı duyguların ifadesi bağımlılık değil ‘bağlılık’tır.

Zamanın kısıtlı olduğu günümüzde doğru ve saygıya dayalı iletişim kurmanız temennisiyle …

Bir sonraki yazımda çocuklar için zararlarından bahsedeceğim.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Haber Bölge | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0534 325 83 00