Alirıza Alaboyun biz günah keçisi değiliz dedi

İşte Sayın ALABOYUN'un açıklamaları;  

Ak Parti Aksaray adaylarının belirlenmesinden sonra kendisine yönelik yapılan eleştirilere cevap veren Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun Gazeteci-Yazar Erdoğan Kaya’nın sorularını cevaplayarak, “ aday tespitinde vur abalıya hesabı kimse bizi günah keçisi yerine koyamaz” dedi. Kaya’nın yaptığı söyleşide çok sert açıklamalar yaptı.

Sayın Alaboyun İl adayının belirlenmesinden sonra İlçe ve Belde adayları belirlendi. Adayların belirlenmesinde sizin etkili olduğunuz ve hatta adayları sizin belirlediğiniz söylendi. Aday olamayan aday adayları da sizi suçladılar bu konuya ne diyorsunuz?

      Öncelikle şunu söyleyim. Ankara dışında olduğum için partimizin seçim bürosu ve aday tanıtımına katılamadım. Bugünde eski Milletvekilimiz Ahmet Yaşar’ın gelinlerinin vefatı nedeni ile cenazeye katıldım. Buradan Ortaköy, Ağaçören, Yeşilova ve merkezde partimizin bir toplantısına katıldım. Hafta sonu meclis tatile girdikten sonra tamamen burada olacağım.

     Aday tespitlerini ikiye ayırmak lazım, birisi belde diğeri ilçeler. İlçeler ile ilgili çalışmaları ve kamuoyu yoklamalarını genel merkezimiz yaptı. Beldeleri teşkilatımız yapmıştır, zaman zaman bizden görüş soruldu beldeler de birkaç anket yapıldı ama doğrudan dahlimiz olmadı. Biz kamuoyu yoklamasında çıkan adayları gönderin dedik, ama bazı adayların itirazları oldu, bunlarda bizi aşıyor Ali Rıza Alaboyun ve Milletvekillerimiz ile görüşün denmiş.

      Hatta bazı adaylara sizi Ali Rıza Bey istemiyor denmiş. Hâlbuki benim doğrudan dahlim olmadı, hatta benim şu adayla seçimi rahat kazanır dememe rağmen başka aday gösterildi. Yine bir beldemizde adayımızın birisi geldi kendisine henüz adaylar açıklanmadan sen adaysın git seçim bürosunu aç denmiş. Oda seçim bürosu açmış, sonra aday olamayınca arkadaş bana geldi siz beni istemediğiniz karşı olduğunuz için aday gösterilmemişim dedi.

     Ben ille şu aday olacak diye bir ısrarım olmadı kimlerle seçim kazanacaksak onları koyun dedim. Ama bazı yerlerde kazanacağımız adaylarla seçime girelim dedim. Ama burada bazı arkadaşlarımız rokal hesapları ve ticari ilişkileri, yakın arkadaşlık ilişkileri, aynı hemşerilik bağları nedeni ile belli adayları öne çıkarmışlarsa bunun vebali bizim değil.

     Ben hangi belde de kiminle seçim kazanacağımızı bilecek kadar bir siyasetçiyim. Partimizin değerlerine önem vererek kazanacak adaylarla seçime gitmek isterim. Ama sürecin uzun sürmesi aday tespitinde sıkıntılar oldu. Ama aday olamayan insanları üzerlerinden atmak için topu Genel merkeze ve bana attıklarını müşahede ettim. Yani bizi burada vur abalıya hesabı günah keçisi yaptıklarını gördüm. Kimse bizi zorla günah keçisi yapmaya çalışmasın.

      Eğer bizi sağlıklı dinlemiş olsalardı, seçimi kazanacak adaylarla gidelim der, diğer adaylarla da oturup konuşur gönüllerini alırdık. Bunlar yapılmadı, burada il Başkanımızın yalnız kaldığı kanaatindeyim. Oda çok bunaldı ve sıkıntı çekti, ama ben buna rağmen çokta vahim bir durum görmüyorum. Beldelerde seçimleri %90 alacağımız kanaatindeyim. Sadece büyük beldelerimizden birisinde endişem var, orada da adayımız çok gayret ve varlık göstermeli. Bunu yaparsa beldelerin tamamında seçimi alacağımız kanaatindeyim.

     İlçelere gelince ben iki ilçede değişiklik istedim, buralarda seçimi kazanama endişem vardı. Birisi değişti, diğeri ile devam dendi. Burada partimiz çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Sayın Başbakanımızın sağlığı ve onun başarısı çok önemli. Bazı aday arkadaşlar efendim ben başka partiye giderim orada seçimi kazanır tekrar Ak Partiye gelirim diye düşünmeleri çok yanlış. Kimse kusura bakmasın bizim partimizin ilkeleri var. Onun için Ali Rıza Alaboyun’un doğrudan bir dahli yok, olsa idi bazı yerlerde kazanma riski olmasına rağmen adaylar üzerinde etkili olurdum. Burada tamamen sorumluluk İl Yönetimindedir, onlar kamuoyu yoklaması yapmışlardır.

       Kimse topu taca atmasın, bu süreçten sonra kazanma riski olmayan yerlerde bile gidip çalışarak seçimleri almamız lazım.

      Efendim birde Milletvekili seçimi gibi bir yarış yaşanan İl Genel Meclis aday tespiti oldu. Listeler zaman zaman değişti, genel merkezde aday olan adaylar sonradan tekrar çıkartıldı. Neydi bu süreçte bu kadar kavga ve yarışın sebebi?

       İl Genel Meclisi ile ilgili genel merkezin bir talebi vardı. Adaylar belirlenirken birinci sıraya ana kademe yani il yönetiminden bir kişi, kadın kollarından bir kişi ve gençlik kollarından bir kişi olması istenirken, sıralama yine böyle devam etmesi isteniyordu. İl Başkanımıza bunları oturup istişare edelim listeyi görelim dedik. Ama bunu bizden saklayarak kendileri bir liste yaptılar bunuda bizden sakladılar. Ama ben listenin gönderildiğini 3 gün önceden duydum ve bekledim bizi arayan olacak mı diye. Ne arayan oldu nede bilgi veren oldu, sonra bir gazetemiz listeyi yazdı. Efendim listeyi ben basına sızdırmışım falan filan. Kardeşim sen aday yapacağın insanlar ve bazı kişilerle bir listeyi bizden saklı hazırlayacaksın, sonrada bizi suçlayacaksın. Altı yedi kişi ile beraber hazırladığın insanların bu listeyi ne kadar saklayacaklarını zannediyorsun. İki kişi arasında konuşulan bile orada kalmıyor, sen bile duyup benle paylaştın.

     Listeye bir baktım partimize kim ne getiri düşüncesi bile düşünülmeden, bölgesel dağılımı bile yapılmadan, 4 tane aday Hasandağı bölgesinden listeye konmuş. Ben listede yer alan arkadaşların şahsı ile değil bölgesel dağılım yapılmadığına itiraz ettim. Genel Başkan yardımcımız ile görüştüm, oda yorgun olduğu için gece 03.’lere kadar çalışıyor ben bakayım dedi. Bunun üzerine Sayın Başbakana çıktım konuyu aktardım oda Genel Başkan yardımcımızı aramış ve bizde komisyona dahil edildik.

      Komisyonda il teşkilatının yazdığı listeye itiraz ettik, altı isimde biz önerdik. Ana kademeden diye birinci sıraya itiraz etmedik, ekecik bölgesine konan arkadaşın bu bölgeyi temsil etmediği gerekçesi ile bu isim yerine Naci Dumanı önerdik. Ama orada bir oylama yapıldı bu oylamada o arkadaşa karşı çıkıldı.

      Burada en çok Erdoğan Kaya ismi tartışıldı, sana rakip olan bazı gazeteciler biliyorum ki senin varlığından rahatsız olanlardı. Ortaya bir somut delil koyamadan seninle ilgili yalan yanlış şeyler söylemeleri. Biz biliyorduk ki senin partimize katkın ve yararın olacağı yönünde olduğu için seni destekledik. Kendisinin şahsi hesabı olanların bunu siyasetçilerin üzerinden gördürmeye çalışanlar vardı. Sen bir gazeteci olmana rağmen iyi bir partilisin, sen her zaman bizimle beraber olmandan rahatsız olan basın mensupları vardı. Biz burada seni Genel Başkan yardımcısı Mustafa Ataş’la da konuştuk ve okeyini aldık koyun listeye dedi.

Ankara’da seni listeye koydular, ama burada senin yüzüne gülüp sana destek olan bir arkadaşın orada direnç göstermesi ve iki gün sonra bizim Avrupa’da oluşumuzu fırsat bulup seni tekrar listeden çıkarttırmasıdır. Ben siyasette ikiyüzlülüğü ve bu tür siyaseti sevmiyorum. Senin her bölgede tanıdıkların var, çalışmaların var, kim seni alıp listesine koymaz? Senin partililiğinden en ufak bir şüphem yoktur, partimize de en çok yararı olacak bir isimdin. Bir iktidar partisini on,on beş kişiye teslim edip dışarıya açmamak ve başkalarını sokmamaya çalışmaya karşıyım. Bakın bundan dolayı partimize liyakatli aday bulamıyoruz. Adamlar Belediyeye, burası olmadı İl genele girmeye çalışıyor. Kardeşim sen dışa kapalı olursan bir parti nasıl büyüyecek?

      Benim yiyenimTürkiye Gençlik konseyi yönetiminde ve parti ilçe yönetiminde. Bana geldi İl Genel Meclisine aday olmak istediğini söyledi ben buna izin vermedim. İstesem sokamazmıydım, sokardım, ama bunun dedikodusunu yaptırmak istemedim. Çünkü ortada bir fitne var, dedikodu yapıp bizi yıpratmak isteyeceklerini düşünerek buna razı olmadım.

     Benim burada meselem kişiler değil, partimize hizmet eden insanlara iftira atarak onların yıpratılmasıdır. Adamı sevmeyebilirsin, hoşlanmayabilirsin ama bu insanların haysiyet ve şerefleri ile oynanmasına ben karşıyım. Onlara iftira atarak ön açmak gayri ahlakidir. Ben Erdoğan Kaya’nın partimize nasıl emeği ve hizmeti yok diyebilirim, adam Allahtan korkar. Biz dedikodu ile hareket edemeyiz, edersek yarın senin hakkında da dedikodu ederler. Erdoğan şöyle böyle diyorsun ama elinde bir belge var mı yok. Geçmişten gelen seninle hesabı olan kişi siyasetçinin üzerinden hesap görmeye çalışıyor. Yine iddia ediyorum köy ve beldelerimizde patimize fazlası ile getirisi olacak kişi idin. Ben yurt dışında iken dedikodu ve yalan yanlış şeylerle listeden çıkarılmana en çok üzülenlerden birisi benim. Senide üzdüler ve rencide ettiler buna Allah razı olur mu bu çok çirkin bir hadise.

    Sayın vekilim ben Sayın Yazgıya zarar vermemek için yazacaklarımı 30 Mart sonrasına bırakıyorum. Umarım bu yazacağımdan dolayı bana sitem etmezsiniz. bir gazetede çıkan yazı ile ilgili çok kızdığınız ve mahkemeye vereceğinizi söylediniz. Neydi sizi bu kadar kızdıran bu olay?

     Bürükselde toplantıda idim, gece zannedersem 23.00 civarı idi yiyenim benim hakkımda Ahmet Erbaş’ın bir yazı yazdığını söyleyerek bir resim attı. Resim pek okunmadığı için bana bunu özet olarak yazın dedim. Kardeşimde bunu bana özetleyip yazmış.

      Gece ben Erbaş’ı aradım ve kendisine benden büyük olduğu için ağabey diye hitap ederim. Neden “Allah belanızı versin” diye bir başlık atıyorsun bu sana yakışır mı dedim. Sonra yukarda anlattığım olayları anlattım ve iki ilçede ısrar ettiğimi söyledim. İlçelerinde ismini bile vermedim söylemedim bile. Ertesi günü bu konuşmamızı yazmış ama tamamen ve külliyen yalan yazarak ilçeleri çarpıtmış. Göz rahatsızlığını biliyordum da idrakinden rahatsız olduğunu bilmiyordum. Onun asıl acısı Selime’dedükkânında oturup kalktığı kişinin aday olamaması ve kendisinin aday yapılmaması.

Seninle de ilgili Kütahya’dan nasıl geldiğin ve buradaki durumunla ilgili birçok dedikodu bana getirildi. Ben bunlar basınla ya da başkaları ilemi paylaştım. Kıraç yılanı gibi partiyi darmadağın dağıttı MHP’liler Ali Rıza Alaboyuna ödül verecek falan filan yazıyor. Ak Partili olduğunu söylüyor ama partinin adını AKP olarak yazar. Yeri gelir il Başkanına vurur, yeri gelir Milletvekiline vurur. Sen nasıl bir particisin daha partinin adını yazamamaktan acizsin.

      Orada öyle bir çirkin ifade yazmış ki, vekil hakkında iyi yazdığımda iletmeyen şerefsizler, eleştirdiğimde iletiyorlar diye bir ifade kullanmış. Şerefsiz dediği kişiler birisi yiyenim, diğeri ise kardeşim. Bunu eşimde görse, başka yakınımda görse bana bildirince şerefsiz mi oluyor? Bunu gazete yetkililerine de söyledim, ama hukuken gereğini mutlaka yapacağım. Sende gazetecilik yapıyorsun kime hakaret ediyorsun zevkle okuyorum eleştirirken de adabı ve üslubu ile eleştiriyorsun. Bir konu duyduğunda beni arıyorsun, Ali Südemen arıyor, Soner arıyor ve diğerleri arıyor. Sen neden arama gereği duymuyorsun? Selime’de Ak Parti adayını eleştiriyor partinin aleyhindesin, sonrada Ak Partiliyim diyorsun. Gazetecilik kalemine güvenerek başkalarına hakaret etmek değildir. Toplumu sağlıklı bilgilendirmektir, yararlı ve yapıcı eleştiri yapmaktır. Partiyi Başbakanı sevdiğini söyleyeceksin, sonrada partinin yetkili kişilerine hakaret edeceksin. Bu işi bilmiyorsan kardeşim bu yaştan sonra gidip torun seveceksin. Oğluyun üniversiteye geçmesi için bir elimi ayağımı öpmediğin kalmıştır. Yiyenini işe sokmak için yapmadığın kalmadı, bunu benim üzerimden yapacaksın sonrada hakaret edeceksin, insan biraz ilkeli olmalı” dedi.