Nuh Tufanı büyüklüğündeki bu sel kasabanın hertarafına kol kol hücum etti ve kasabada yaşayan insanları gece vakti mağduretti Çok sayıda mal, eşya ve hayvanlar tamamen telef oldu, insanlar canlarınızor kurtardı. Felaketi gören İnsanlar sel sırasında dağ tarafına kaçarak veyaUlu Cami çevresinde toplanarak selden kurtulabildi.
Aksaraylı Tariharaştırmacısı Mustafa Fırat Gül ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi uzmanlarındanOrhan Özdil'in ortak yazdıkları makalede Aksaray şehrinde 1863 yılında yaşananbüyük sel felaketi anlatıldı.
Arşiv belgelerine göre hazırlanan makaleUluslararası hakemli dergide (Tarihin Peşinde, S. 10.) yayımlandı. Belgelerdeikinci Nuh Tufanı'na benzetilen sel felaketinin büyüklüğünü anlatabilmek içinselde mağdur olan Aksaray halkının padişaha yazdıkları ortak dilekçesine dikkatçekildi.
"11 Mayıs 1863 günü akşam saatlerinde Aksaray kasabasındangeçen nehrin taşmasıyla büyük bir sel oluşmuştu. Nuh Tufanı büyüklüğündeki busel kasabanın her tarafına kol kol hücum etmiş ve kasabada yaşayan insanlarıgece vakti mağdur etmişti. Mal, eşya ve hayvanlar tamamen telef olmuş, insanlarcanlarını zor kurtarmıştı. Selden kaçanlar dağ tarafına kaçarak ve Ulu Camiçevresinde toplanarak selden kurtulabilmişti. Mahsur kalanların ve ağaçlarınüstüne çıkarak canlarını kurtaranların feryat ve çığlıkları sabaha kadarişitilmişti. Üç saat boyunca süren bu sel tüm evleri harap ederek yıkmıştı.Evlerdeki eşya ve zahire tamamen yıkıntılar altında kalmış ve kurtarılabileneşyalar ise kullanılamayacak bir hale gelmişti. Sayısız hayvanın telefolmasından başka maalesef 8-10 kişi de canını kaybetmişti. Tüm kasaba halkı açve bi-ilaç olarak harabeler üzerinde açıkta kalmış durumdaydı. Kendimizigeçindirmeye, karnımızı doyurmaya ve yıkılan evlerimizi yeniden yapmaya gücümüzkalmamıştı. Perişanlığımızı ve memleketin durumunu Konya Valisi aracılığıylaİstanbul’a bildirmiştik. Kasabada oluşan zararın tespiti için Konya İdareMeclisi üyelerinden Hüseyin Hüsnü Efendi ve Niğde’den Ahmed Beyzade SalihEfendi Aksaray’a geldiler. Aksaray İdare Meclisi üyeleriyle mahalle mahalle dolaşaraktespitlerini yazdılar. Hazırlanan defter kapınıza takdim edilmiştir. Taşannehrin iki tarafında bulunan tüm cami, mescit, medrese, hamam ve köprülertamamen yıkılmıştır. Daha önce bir kısmı zarar gören ve zamanında SultanAlaeddin tarafından yaptırılmış olan set de tamamen yıkılmıştır. Yıkılan busetin taşları nehir yatağını tamamen doldurduğundan bundan sonra az biryağmurda bile sel olması kaçınılmazdır. Durumumuzu tarif etmekten bile aciziz.Perişanlığımızı sadece merhametli Padişahımız efendimize arz ediyoruz.Bahsedilen set ile yıkılan cami, mescit, medrese, hamam ve köprülerin yenideninşası ancak padişahımızın yardımıyla mümkün olabilir. Padişahımızın yardımıolmazsa kasabamız tamamen nüfussuz kalır. Kasaba halkı hâlâ dağlarda ve yüksekyerlerde perişan bir halde yaşamaya çalışmaktadır. Padişahımız efendimizbizlere yardımcı olurlarsa şehrimizin bânî-i sânîsi (yeni kurucusu) olacak veAksaray’da yatan Allah ehli evliyaların ruhani desteklerini ve fakir halkındualarını alacaktır. Amacımız sadece durumumuzu arz etmektir. Elbette son kararPadişah efendimizindir".
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.