Bir süredir tedavi gören Konya'nın Hocası, Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, bugün sabah saatlerinde Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Tahir Büyükkörükçü Hocafendi'nin cenazesi pazar günü öğle namazına müteakip Kapu Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Üçler Mezarlığında toprağa verilecek.
TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ HOCAEFENDİ KİMDİR?
Ömrünü İslama adayan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, 1925 yılında Konya'da doğdu. İlkokulu mahalle okulunda, ortaokulu ise Karma Ortaokulu'nda okudu. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralarda Kapu Camii'ne giden ve burada bir Haci İsa Ruhi Bolay efendinin vaazından çok etkilenen Büyükkörükçü, daha sonra okulunu bırakarak Bolay'dan ders almaya başladı.
Konya'nın Meşhur hocaefendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocadan Hadis dersleri aldı. Ebû Said Muhammed Hâdimi hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca'dan okudu. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesinde hafızlık çalışmalarına devam etti. Fırsat buldukça da Hacı Hâki Efendiden Farsça dersleri alır.
Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camiinde imamlığa başladı ve diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamladı. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün arttı. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki bir vesile ile Konya'ya geldi ve Tahir Hoca'nın vaazını dinleyerek, çok beğendi. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla Tahir Hoca 1951 yılında Konya merkez vaizliğine tayin edildi.
1960 İhtilaline kadar vaazlarına devam eden Tahir Hoca, İhtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam etti. İki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alındı 1964 yılında Burdur'a sürgün edildi. Hocaya ceza verdiğini sananlar Burdur halkına ödül vermiştir aslında…
1965'te Konya'ya müftü olarak döndü. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yaptı ve 1973 yılında emekliye ayrıldı.
1977 yılında Milli Selamet Partisinden Konya milletvekili olarak Meclise girdi. 12 Eylül darbesinde tutuklandı; 'İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği' iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanarak, 11 ay cezaevinde kaldı. Beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985'te berat etti. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii ne döndü ve vaazları 1999 yılına kadar devam etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.