Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, günlerdir beklenen canlı yayında sarı lacivertli kulüp ve kendisi ile ilgili çok özel açıklamalarda bulundu.
NTV Spor'da yayınlanan Futbol Aktüel programına katılan Aziz Yıldırım, camianın ve kamuoyunun merak ettiği tüm soruları cevaplandırdı....
Fuat Akdağ'ın Alex ve Aykut Kocaman arasında yaşananlarla ilgili sorusuna "Yönetimler seçimle gelir, seçimle giderler. Seçilmezseniz göreviniz bitmiş olur. Ama bu 3A'yı yazanlar bizimle ilgili çeşitli yorumlar yapıyorlar. Benimle konuşmayanlar benim ağzımdan yazılar yazıyorlar. Bu twitter çıktı, istediklerini kaleme alıyorlar. Ülke zaten iyi günlerden geçmiyor. Her gün ölümler var, ekonomik anlamda iyi gidiyoruz ama durum kötüymüş gibi göstermeye çalışıyorlar. Sporda da aynı durum var. Türkiye'de yarına umutlu bakmak, sabah güzel uyanmak gibi bir durum yok. Fenerbahçe'de yönetim kurulu ve başkan vardır. Fenerbahçe sadece bir futbol takımı değildir. Bunu da kamuoyuna kabul etirdiğimizi düşünüyorum. Yine de her şeyi futbola bağlamak kulübümüzün geleceği hakkında iyi sonuçlar ortaya çıkarmıyor. Ortega veya Hooijdonk'da da olsu, başkalarında da olsun, büyük futbolcularda bazı egolar ortaya çıkabilir. Bizim bu egoyu aşağı indirmemiz gerekir. Twitter'da çıkan her şeyi basına aynsıtırsanız bu kavgalar hiç bitmez. Bu konuda ben kardeşime, ikinci başkana, herkese kızıyorum. Aykut Kocaman bu takımın patronudur, iki yıldır da görevini başarıyla devam ettirmektedir" cevabını veren Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
"ALEX EFSANE DEĞİL"
"Hocayla oyuncu arasında problem çıkarıyorlar. Elbette oyuncu bazı problemleri dışarıya da aksettirebilir. Ama aralarında konuşuyorlar, sorun yok ki. Bir iki maç oynamadı diye ortaya kavga varmış gibi bir durum çıkarmak ayıptır. Alex'in mukavelesi uzayabilir, uzamayabilir. Bu karar teknik direktörün bize vereceği rapor doğrultusunda alınacak. Ama bazıları televizyonda 'Alex oynamalı' diyor. Mesela Oğuz. E sen Ortega'yı oynatmamıştın. O zaman üçümüz oturup konuşmuştuk. O hafta oynatmadı, Ortega gitti. Şimdi niye böyle söylüyorsun? Şimdiki şartlar neyi elveriyorsa o şekilde davranıyoruz. Gündemleri gazete satacak diye belirlemek olmaz. Alex'in heykeli dikilecekmiş, dikilsin. Engel olan yok ki. Bana ne zararı var. Müsait olursak açılışına gideriz ama programımızı ona göre belirlemem. Ben Atatürk'ün heykelinden başka heykel dikmem."
"ZAMANINDA KAPI ÖNLERİNDE DURANLAR, ŞİMDİLERDE TÜRK SPOR BASININI YÖNLENDİRİYOR"
"Diyorlar ki Fenerbahçe Avrupa'yı düşünmüyor. Bunu yazanlar yalancı. Ben hiçbir zaman şunu bunu yapacağız demedim. Bir tek 'Üç yıl şampiyon olacağız' dedim. İlk sene Trabzon'da 15 tane top kaleye girmedi. Sonra şampiyon olduk, iki. En son Avrupa'da işler başarabilecek bir kadro kurduk ama başımıza olaylar geldi, dağıldık. Bu süreçte Aykut hoca 29 yıldır alamadığımız Türkiye Kupası'nı aldı. Benim açımdan bir başarı vardır ortada. Ben hedefi koyduğum zaman da 'Yapamadı, edemedi' diye beni tenkit ediyorlar. Eğer bir hedef ortaya koyuyorsak ve bunları başaramıyorsak vizyonumuz eksiktir. Zamanında kapı önlerinde duranlar şimdilerde Türk spor basınını yönlendiriyorlar. Zamanı geldiğinde bununla ilgili konuşacağım."
Fenerbahçe'nin transferleri Şampiyonlar Ligi'nden elenmeden önce neden yapmadığı eleştirilerine Yıldırım "Meireles hemen gelmedi ki. Öyle adamı hemen getiremiyorsunuz ki. Al şu 20 milyonu, gel dediğinizde 'Tamam' demiyorlar ki. Bazıları da getirtmeye çalıştığımız oyuncular gelmesin diye yola taş koyuyorlar. Aziz Yıldırım'dan önce kim getiriyordu yıldız oyuncuları? Bir bakın bakalım. 2000'den sonra kim getirmiş yıldız isim?" sözleriyle cevap verdi.
"F.BAHÇE'YLE İLGİLİ BİR ŞEY OYDUĞUNDA HERKES YAZIYOR, DİĞER TAKIMLAR HAKKINDA BİR ŞEY YOK"
Güntekin Onay'ın "Fenerbahçe bu yıl Şampiyonlar Ligi'ne katılamadı. Geçen yıl da durum malumdu. Bu kadar fedakarlıklara rağmen 5 yıldır Şampiyonlar Ligi'nde yaşanan bu hayalkırıklığının sebebi ne? sorusuna Yıldırım'ın cevabı şöyle oldu:
"2001'den sonra Şampiyonlar Ligi'nde en başarılı takım kim? Neden biz başarılı olamıyoruz diye siz basın olarak dedikoduları geçip sorsanız... Bir maç galibiz her şey iyi, bir maç yeniliyoruz her şey aşağı doğru gidiyor. Gazete satılsın reyting alınsın diye bazı şeyler yapılırsa sabah akşam kavga ederiz. Abdullah Avcı için de aynı şeyi yapıyorlar. Selçuk'u oynatmadı, oyuna aldı gol attı. Yarın birgün olur da kendi evimizde yenilirsek 'Abdullah Avcı istifa' diye bağırırlar. Hep suçlamalar yapılıyor. Her şeye kulp bulmaya çalışırsan işler karışır."
"Ben o gün kalktım Alex'i alkışladım. Ben 'Alex gitsin' falan demedim. Herkes tutarlı olsun. Bir gün bir şey yazıyorlar sonra başka şeyler yazıyorlar. Bakın, Roberto Carlos da zamanında ailesiyle ilgili problemler nedeniyle gitmek istemişti. Biz de dedik şu kadar para öder öyle gidersin. O da kabul etti. Carlos gitti, üç sene oldu hala parasını alamadık. UEFA'ya gittik, sonra da Anzhi'de karşılaştık, orada yüzyüze istedim, o da ödeyeceğim'dedi. Benim demek istediğim, Bilica konusunda Fenerbahçe'ye yazı geldiğinde bizim Carlos'tan alamadığımız para hakkında kimse bir şey yazmıyor. Bugün Real Madrid'in 500 milyon borcu var. Barcelona'nın borcu var. Borcu olmayan kulüp yok ki. Fenerbahçe'yle ilgili bir şey olunca herkes yazıyor, diğer takımlar hakkında bir şey yazan yok."
"ALEX'İ OYNATMAYIP KAYBEDERSE SORUMLUSU KİM OLACAK"
"Aykut hoca Alex'i niye kıskansın... Aralarında kıskançlık niye olsun. Kimse Aykut'tur, Alex'tir, Selçuk'tur, Abdullah Avcı'dır bu kavgaları bıraksın. Yol gösterici olmalı. Bu konularda basın doğru davranmalı. İyi zamanda da kötü zamanda da eşimize dostumuza dertlerimizi anlatacağız tabi. Ama bunu alıp tartışma konusu yapmaya ne gerek var? Aykut hoca Alex konusunda 'Benim fikrim sabittir' demiyor zaten. Kendisine faydası dokunacak oyuncuyu kenara atabilir mi? Alex'i oynatmayıp kaybederse sorumlusu kim olacak? Tabi ki Aykut hoca olacak. Oynatıp başarılı olunca da sorumlusu kendisi olacak. Elbette zaman zaman hata yapacak. Selçuk'u stoper oynattığında da maçtan sonra çıkıp 'Ben hata yaptım' demişti. Hatasını kabul etmeyen birisi değil ki. Bir yetki veriyorsanız bu yetkiyi kullanmasına izin vereceksiniz. Zaten bizim açımızdan, bizim aramızda sorun yok..."
"EMRE'Yİ ÇOK YIPRATTILAR"
"Emre'yi ben kulübe getirdim. 'Benim evladım gibidir' dedim. Ama Emre de öyle bir sıkıntıya girdi ki... Bir maç yapıyor milli takımda, Fenerbahçe'ye mal ettiler. Fenerbahçe'de bir şey yaşandı, milli takıma mal edip bizi olayın içine çekmeye çalıştılar. Ama basında kimse 'Bu çocuğu kazanalım' demedi. Trabzon maçında da yaşananlar çok kötüydü. Tekmeler atıldı, kırmızı kartlar çıkarılamadı. Sonra konuştuk, dedik ki 'Sen yıprandın. Git dışarıda oyna, dinlen, rahatla.' Onun dinlenmesi, psikolojisini rahatlatması adına Avrupa'ya gönderdik. Fenerbahçe'nin kapısı Emre'ye her zaman açık. Onu zaten ben getirdim. Bu kulüpte her zaman görev alabilir."
"BEN O MAÇTA KÖTÜYÜ GÖRDÜĞÜM İÇİN KONUŞTUM"
"Ben 1990'dan beri Fenerbahçe camiasının içinde olan birisiyim. Tezahüratları iyi bilirim. Maçta bir tribünde birileri bir şeyler söyler, o tezahürat döner dolaşır maç sonunda herkes aynı tezahüratı yapar. Ama birinci dakikadan itibaren herkes aynı şeyi söylemeye başlıyorsa ortada organize bir iş vardır. 1-0'dan sonra takımın morali bozuldu. Aykut hoca üzüldü. Antep bizim sahaya çok gelmeye başladı, oyun bizim sahamızda oynandı. Biz iyi sözde şevkle yukarı taşınır, kötü sözde aşağı doğru gideriz. Ben o maçta kötüyü gördüğüm için konuştum. 'Azarladı' diyorlar. Ben kimseyi azarlamadım, rica ettim. Uğur Dündar da sanırım dinlemeden böyle bir yorum yaptı. Onu da çok severim, zaten daha sonra sözlerini düzeltti. Ben orada kimseyi azarlamadım, onlardan sadece bir ricada bulundum. Bu olayda bir organize iş var. Ama onlar da biliyor, ben kimseyi azarlamak, kalbini kırmak için konuşmam. Orada bir provokasyon olduğu için konuştum. Kadın ve çocuk taraftar olmasaydı, erkek taraftar olsaydı da aynı şeyi yapardım. Alex'i elli bin kişinin içinde çıkıp alkışladım da."
"FENERBAHÇE TÜRKİYE'DİR"
"Bakın, Fenerbahçe Türkiye'dir. Fenerbahçe olmasa Türkiye'de bir şeyler eksik kalır. Burada önemli olan, Fenerbahçe'nin daha da büyümesi. Fenerbahçe olimpiyatlara 18 tane sporcu göndermiş. Mecbur mu Fenerbahçe bu kadar yatırım yapmaya? İstesek iki üç tane sporcu göndeririz, işin içinden çıkarız. Bu harcamalar futboldan gelen gelirlerle yapılıyor. Nevin Yanıt'a devletin ne katkısı var? Başarılı olursa Nevin'e devlet 28 altın alabiliyor, 23-24 bin liralık değeri var bu kadar altının. Diğer harcamalarda ne yardımı var devletin? Gamze Bulut olimpiyat ve Avrupa ikincisi oldu. Bu başarısından Fenerbahçe'ye gelen para ne? Yelken'e iki çocuğumuz gitti. Masa tenisi, boks, atletizim, voleybol ve basketbolda sporcu gönderdik. Baktığınız zaman zaten 9 branşta katıldık olimpiyatlara, 6 tane branşta sporcularımız gidip ülkemizi temsil ettiler. 1998-2011 bütçesine baktığınız zaman amatör branşlara harcadığımız 256 milyon dolar. Bunun karşılığında gelirimiz 155 milyon dolar. Arada 101 milyon dolarlık bir fark var. Devlet'in amatör sporlara desteği yok. Fenerbahçe'den başka spor kulübü olup da atletizim pisti olan, boks salonu olan var mı?"
"ALTYAPIDA 11 TRİLYON BORCUMUZ VAR"
"Bir voleybol maçına gitmiştik hiç unutmuyorum. Mahmut Uslu, Hakan Dinçay, şube sorumlusu arkadaşlar falan vardı. Karşı tarafta, hiç unutmam, kafasını sıfıra vurdurmuş bir taraftar tezahürat yapıyordu. Bir gurp taraftar diğer taraftaydı. 5 bin kişi ya var ya yoktu. Şimdi sponsor anlaşması yaptık, salonumuz ortada. Masa tenisinde şempiyon olduk. Çinli oyuncular var ama şampiyon olunca Fenerbahçe, Türkiye diyorlar. Altyapıda 11 trilyon açığımız var. Bu sadece futbolda 5 yıldaki rakamlar. Hepsini söylemiyorum. Basketbolda, voleybolda yatırımlara devam ediyoruz. Bunları neden söyledim? Fenerbahçe Türkiye'dir, bankalara olan borçların sebebi de bunlardır. Dereağzı'nı ve aklınız gelecek diğer bütün tesisleri Fenerbahçe kendi bütçesiyle yaptı. Şimdi Fenerbahçe Ülker salonu yapıldı. Sizden de ricam var, isim kullanırken Fenerbahçe Ülker Arena adını kullanın. Çünkü tapu Fenerbahçe'nindir. Ülker'e de hiçbir karşılık olmaksızın o salonu yaptırıp tapusunu Fenerbahçe'ye verdiği için teşekkür ederim."
"DEVLET DESTEKTE BULUNMALI"
"Yarın bir gün Fenerbahçe destek göremezse bu amatör sporlardan çekilebilir. Çünkü ortada gelir yok, açık var. Devletin yardım yapması gerekiyor. Devlet'in belirli plot noktalar belirleyip destekte bulunması lazım. Yazık."
"O STAT FENERBAHÇE KENDİ MALIDIR"
"Fenerbahçe Stadı, Fenerbahçe'nin kendi malıdır. Rahmetli Saracoğlu, yanlış söylemeyeyim, 1 lira karşılığında stadın yapıldığı araziyi Fenerbahçe'ye vermiş. Daha sonra Beden Terbiyesi geldi bize ortaklık teklif edip kapasiteyi artırmayı önerdi. Stadın hisselerine ortak olduktan sonra da uzun zaman tek çivi çakmadılar. Fenerbahçe daha sonra kendi imkanlarıyla herşeyi yaptı. Beden Terbiyesi'nde kiralık gibi gözüküyoruz. Biz sadece Topuk Yaylası için biraz maddi destek aldık, o kadar. Olayları başka yerlere çekmeye çalışıyorlar."
"BENİ SİLAHLI ÖRGÜTE ÜYE OLMAKTAN ALDILAR"
"Eğer siz 25 milyon taraftarı olan bir takımın başkanını elinizde hiçbir belge yokken silahlı örgüte üye olmaktan dinliyorsanız ortada yanlış birşey vardır. Beni silahlı örgüte üye olmaktan niye aldılar? Başkalarını da olaya monte etmeye çalıştılar. Benim elimde 4 tane ruhsatlı silah vardı, iptal oldu şimdi. Beni evime gelip aldılar, kimse silahları sormadı. Bazı şahıslar tarafından insanlara silahlı örgüte üye olmaktan tutuklandım diye lanse edildim. Ben çok şey anlatırım, bizi zan altına alanlar çok üzülürler. Zamanı gelince belgelerle görüntülerle konuşacağım. Şimdi zamanı değil."
"BU BİR ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR"
"Silahlı örgüte üye olduğumuza dair kanıt bulamadılar çünkü ortada silah yok. Sonra ileride tehlikeli eyleme geçebilir diye birşey söylediler. Benim hesaplarımı didik didik yaptılar, kanunsuz birşey bulamadılar. Kulübün, derneklerin her tarafın hesaplarını incelettiler, yine birşey bulamadılar. Ayın 23'ündeki konuşmayı yazıyorlar, yazıda 25'indeki bir olaya atıfta bulunuyorlar. Yani bunları önceden derliyorlar. Ben 6222 sayılı kanunla ilgili hiçbir çalışma içerisinde bulunmadım. bu kanuna hiçbir katkım yok. Eğer Fenerbahçe'yi bunlarla suçluyorsanız Türkiye'de şike yapmayan hiçbir kulüp bulamazsınız. Bu bir şike davası değildir. Sonunda hep beraber göreceğiz. Eğer bu şike davası olsaydı tapelerde geçen konuşmaları hakim, savcı çağırır 'Siz bunları neye dayanarak söylüyorsunuz' diye sorar. Ama sen Aziz Yıldırım'ı suçlamak istiyorsan ancak şimdiye kadar yaptıklarınızı yapabilirsiniz. buradaki bütün dava Aziz Yıldırım'da birşey bulmak. Herkesi çağırdılar ve 'Aziz Yıldırım'la ilgili bilgi ver, çık git' dediler. Daha çok şey var söylenecek ama bunların zamanı değil. İnşallah bu sürecin sonunda daha iyi ve net bilgiler alacağız. Biz Fenerbahçe'yiz. Kendi içimizde küseriz de darılırız da. Şu şike davasında herşeyin sorumlusu benim. O zaman da söyledim 'Başkalarını yalandan yere içerde tutuyorsunuz' dedim. Yapabilecekleri başka da birşey yok ki. Ancak bunu yaptılar. biz iki defa direkten döndük, şampiyon olamadık. Şike yapacak olsak o zaman da hallederdik. Hani diyorlar ya 'Halletti' diye. O zaman da hallederdik. Ama etmedik. Ben örgüt üyesi değilim. Örgüt kuracak olsam yıllar önce kurardım."
"KAS DAVASINI KULÜP VE ÜLKE MENFAATLERİNİ DÜŞÜNEREK ÇEKTİK"
"KAS davasıyla ilgili Fenerbahçe yönetimi hem kulüp menfaatlerini hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerini düşünerek davayı çekti. Bu süreçte yaşanan mali kayıplar bir şekilde telafi edilir ama lekeler asla yok olmaz. Fenerbahçe'yi kimse şikeyle suçlayamaz. Ömrüm yettiğince bu suçlamalara karşı mücadele edeceğim, bunu bilin. Fenerbahçe bunu asla haketmedi."
"O RESMİ ÇEKENE ÖDÜL VERDİLER"
"Son seçimleri ben olmasam yapamayacaklardı. Ankaraspor Başkanı Melih Bey ile diğer kulüp başkanları birbirine girdi. Herkes ana avrat küfür ediyordu. 29 Haziran'ı unutmasınlar. Bana biz yapamıyoruz, sen yap dediler. Aramız olmamasına rağmen Melih Bey ile konuştuk. Mutfakta Mehmet Ali Bey de geldi ve onları anlaştırdım. Dövüş olacak anlaşın, bize yakışmayacak yoksa dedim. Türk futbolu o gün seçim yapamıyordu. Hiçbir şekilde TFF'nin yaptığı seçimlerde çok büyük etken olmama rağmen, kimseyi önermedim. Kimseyi bir yere atayın demedim. Ben başkanları tanırım. MHK Başkanı ile sadece bir kez konuştum."
"Hiçbir şekilde Türkiye Futbol Federasyonunun yaptığı seçimlerde çok etkim olmasına rağmen müdahalede bulunmadım. Mehmet Ali Bey'in olduğu seçim de dahil olmak üzere benim kimseden hiçbir isteğim olmadı. Bir tane hakem istemişliğim var mı Fenerbahçe maçlarına. Gelen hakem iyi idare edemeyince 'Oğuz Bey de onunla birlikte gelsin, yardım eder' demişim. Gerçekleri niye herkes bu kadar çabuk unutuyor. Anons yaptım 'Yapmayın, etmeyin' dedim insanları sakinleştirmek için, ceza yedim. Benim içerdeyken resmimi çekti bir gazeteci, 'Bu resim bir yerde çıkmasın' dedim. Sonra her yerde çıkto o resim. Hatta o resmi çekene ödül verdiler sonra. Beni fazla konuşturmasınlar. O gazeteyi zaten hiçbir yere almıyoruz artık. Ben Fenerbahçe'yi şampiyon yaptım diye içeri alındım. Bana 'Fenerbahçe şampiyon olmasaydı seni içeri almazdık' dediler."
"150 MİLYONLUK HAVUZU 450 MİLYONA ÇIKARTTIK"
"İzzet Bey'in oğlunun sünneti varmış. Ben de zaten bir gün önceden oraya gidip kalacaktım, sünnet olayı çıkınca gitmedim. Beni davet ettiler, ilk başta gitmem uygun olmaz dedim ama daha sonra ısrar edilince gittim, yarım saat bir saat kaldım. Herşeyin altında birşeyler arıyorlar. Sporu resmen bitirdik. Bugün Fenerbahçe havuzdan çıktığı anda 150 milyon dolar alır. Fenerbahçe 'Ben 150 milyonu istiyorum' derse Anadolu takımları para alamaz. 150-160 milyon dolarlık havuzu 450 milyon dolara çıkarttık."
"ŞÜKRÜ SARACOĞLU İSMİ DEĞİŞMEYECEK"
"Saracoğlu'nun ismini o stattan indirmeyecepiz. Herşey para değildir. Bizim açımızdan bu iş vefadır. O stadı kazanmamızı sağlayan birisinin ismini ordan kaldırmak bize yakışmaz. Benden sonraki başkanları bilemem ama benim zamanımda böyle bir sponsorluk anlaşması olmayacak.
"BU İŞ NARGİLE İÇMEYE BENZEMİYOR"
"İlhan Ekşioğlu ve Şekip Bey ile aramda problem olmadığını söyliyim. Bir yazarın sözünü de söylemeden geçemeyeceğim, 'Kendisinde ispat külfeti görmeyenlerin işleyeceği en büyük günah iddiadır. Kendileri kimlerle buluşuyor, nerelere gidiyor onları açıklasınlar. Bu işler nargile içmeye benzemiyor."
"MEHMET ALİ AYDINLAR'LA PROBLEMİM YOK"
"Ben Metris'te yatarken tam tersi olsaydı, başkasının mahkemesi olsaydı onlar hakkında yorum yapmazdım, gider ziyaret ederdim. Hastaneye geldiği zaman söyledim, "Bu bir operasyondur, Fenerbahçe'ye yönelik bir çalışmadır' dedim. Bu süreç devam, yargılamanın başlamasına bir iki gün kala 'Kimin ne olduğunu göreceğiz' dedi. Bunu düşmanı söylemez insanın. Zamanında onu voleybol takımının başına getirdik, oradan yürüdü. Kendi başına kimseye sormadan hareket etti, transfer yaptı, kimseye söylemedi. Zannetti ki her başarıyı Mehmet Ali Aydınlar kazandı diyecekler. Bu çalışmalar olurken kendisine bütün bu yetkileri ben verdim. Kupayı bile ona ben kaldırttım. Bu süreçte yaşadığımız kırgınlığın sebebi de söylediği o söz. Savcıyla görüştü, ne denirse onu yaptı."
"FENERBAHÇE'Yİ HAVUZDAN ÇIKARIRIM DEMEDİM"
"Bu havuz sistemini bu noktaya Aziz Yıldırım getirdi. Bu paraları ben getirdim. Bizi şike davasından dolayı suçluyorsunuz. 18 kulüpten biri olarak bu davadan dolayı bir sıkıntımız varsa havuzun dışında kalmalıyız. Yargıtay sonuçlandıktan sonra biz suçsuzsak havuza geri döneriz. Ama eğer suçluysak gereğini genel kurulda yaparız. Bunun şartı da kulüpler konuşmalarında bize saldırmayacaklar. Çünkü yargı süreci devam ediyor. Ben daha önce yaptığım açıklamada 'Fenerbahçe'yi havuzdan çıkarırım' demedim. 'Süreç devam etmesine rağmen bizi suçluyorsunuz. Madem suçluyuz o zaman Fenerbahçe'yi havuzdan çekerim' dedim."
"FENERBAHÇE 5 DEĞİL 25 TRİLYON ALMALI"
"Türkiye'de oynanan iddaa'nın %93'ü yurt dışı takımlarına %7'si de Türk takımlarına oynanıyor. Bu %7'nin 1.3'ü Fenerbahçe maçlarına oynanıyor. Burada Fenerbahçe diyelim ki 5 trilyon alıyor isim hakkından dolayı, aslında 25 trilyon alması gerek. Burada Fenerbahçe bir alçak gönüllülük yapıyor aslında."
"AYKUT HOCA'YA ASLA KARIŞMADIM"
"Türkiye'de bir zihniyet var: 'Sorumlusunuz ama hiç bir şeye karşımayacaksınız.' Bir sorun varsa hocayla elbette konuşacağız. Bir aile dertlerini sorunlarını kunuşmaz, paylaşmaz mı? Biz Aykut hocaya soracağız, o da derdini anlatacak. Bu bir sohbettir. Ben 14 senedir başkanlık yapıyorum. 1990'dan beri Fenerbahçe'nin içindeyim. Bir kere bir antrenöre karışmışlığım yok. Aykut hocaya 'Şunu niye oynatmadın' diye sormak suç mu? İki yıldır, ki bir yılında ben yoktum, kimse çıkıp Aykut hocaya hesap sormamıştır. Söyledin, söyledin, adam kızıp bırakıp giderse ne yapacağız? Ortega böyle gitti zaten."
"AMAÇ 1 MİLYAR DOLAR'LIK BİR FENERBAHÇE"
"İki projeyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bunların biri taraftarla ilgili. Fenerbahçe bugüne kadar hep fedakarlık yaptı. Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp fedakarlık yapmamıştır. olimpiyatlara katılan, başarılı olan bütün sporcuları da tebrik ediyoruz. Ama şunu söylüyorum, amatör ve profesyonel anlamda fedakarlık yapan tek takım Fenerbahçedir. Bütün takımlar bunu anlamalıdır. Yapılacak en büyük proje kulübün üye sayısını artırmak. Buradaki amaç sivil toplum örgütü olan Fenerbahçe'nin daha güçlü hale gelmesi. Bunun için de tüzüğümüzü açacağız. Bununla ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Eğer kongre üyeleri kabul ederse yürürlüğe koyacağız. Amacımız 1 milyar doların üzerinde geliri olan bir Fenerbahçe yaratmak. Aidattan gelecek paranın da 70-80 milyon dolarını amatör branşlara aktarmayı ve orayı da desteklemeyi planlıyoruz. Ana para genel kurulun bütçesi olacak. Diğer meblağ da diğer kurumlar arasında paylaştırılacak, onları da hesaplayacağız."
"DİĞER PROJE DE YILDA 200-300 MİLYON DOLAR GETİRECEK"
"İkinci projemiz de Fenerbahçe'ye yılda 200-300 milyon dolarlık bir gelir getirecek. Çok fazla ayrıntı vermek istemiyorum projeyle ilgili. Projenin ön anlaşması imzalandı. Arkadaşlarımız çalışmaları devam ettiriyor. O da çok büyük bir proje. Fenerbahçe stadının altında da arkadaşlarımız bilgisayarlarla çalışmaları sürdürüyorlar. Bir ay içerisinde projeyi açıklayacağız."
"ŞEKİP BEY KONUSUNDA LÜTFEN İNSAFLI OLUN"
"Şekip Bey'le ilgili gizli tanık söylemleri çok çirkin. Gizli tanık olsa ceza almazdı. İkincisi, gizli tanık olanları mahkemeye getirmezlerdi. İli gizli takın vardı, ikisi de mahkemeye getirilmedi. Şekip Bey gizli tanık olsa onu da getimezlerdi mahkemeye. Gizli tanık olmanız için olayların içinde olmanız, birşeyler yapmanız gerekir. Tekrar tekrar söylüyorum. Biz şike yapmadık. Kafanızdan geçeni şike diye yorumlayamazsınız."
"FENERBAHÇELİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM"
"3 Temmuz'dan sonraki dönemde Yönetim Kurulu'nda benimle birlikte çalışan arkadaşlarıma tek tek, ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yeni gelen arkadaşlara da teşekkür ediyorum çünkü bu zorlu süreçte görev alacaklar. Aykut Kocaman'a, futbolculara, Samandıra'da görev yapan herkese Fenerbahçe'ye layık oldukları için teşekkür ediyorum. Olimpiyatlara gönderdiğimiz, ülkemizi temsil eden sporcularımızı cesaret ve başarılarından dolayı teşekkür ediyorum. fenerbahçe çalışanlarına, taraftarlarına, kongre üyelerine ve camiamıza herşey için teşekkür ediyorum. Benim için ne varsa Fenerbahçe'dir. Hiç bir şeyden beklentim yok ama hayatım boyunca, Manisa maçında stadı dolduran taraftarları asla unutmayacağım. Fenerbahçeli olduğum için gurur duyuyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.