Bu düşünce anladığım kadarı ile herşey göze alınarak planlanıp ülke menfaatine uyduğu için düşünüldüğü kanaatindeyim. Hiçbir iktidar oy kaybını göze alamayacağı bir karardır. Çünkü tepki gösterenlerin oy vermeme tehdidi ile karşı karşıya gelirler.
2000 nüfusun altına düşen Beldelerde oy kaybı olacağı düşünülüyordu. Ama hiçte öyle olmadı çünkü 2000 altına düşme birçok Beldede kabul edilmişti. Kabul edilmesinin ana nedeni ise köylerin Köydesten aldığı hizmeti alamıyorlardı.
Başkanların kendileri lüks makamlarda sekreteriyle oturup makam aracı ile gezerken vatandaş çamur içinde yaşıyordu. Ama köyler aldığı altyapısıyla üst yapısıyla köylerin önüne geçmiş vatandaşın ayağı çamura değmiyordu.
Belli başlı Beldelerin dışında birçok Belde de altyapı yok. Hala insanların tuvaletleri avlu ve bahçe kenarlarında dışa akıyor ve çevreye kötü koku saçıyor. Ama nerede ise bütün köylerin altyapısı var tuvaletleri kanalizasyonlara bağlı.
Düşen Beldelerde iktidarın oy kaybı olacağı düşünülürken aksine hiçte oy kaybı olmadı. Hatta bazı yerlerde oylar yükseldi, kimi yerde eşit çıktı. Köye dönüşen Beldeler ise kısa zamanda asfalt ve birçok hizmetlere kavuşmaya başladı.
Karşı çıkanlar ise Belediyelerin araç ve gereçlerinden özel yararlananlardı. Ne mi yapıyorlardı tarlaya gübre taşıyor, düğününde ve özel işlerinde otobüs ve minibüsleri belki çok az paraya veya hiç vermeden kullanıp yararlanıyordu. Garibanlar ise zaten bunlardan yeterli yararlanamıyordu. Bunu nereden bildiğime gelince ben her köy ve kasabayı adım adım gezen halkın içinde olup onların dert ve problemlerini en iyi bilenlerdenim. Vatandaş bana her şeyi anlatıyordu gezilerimde.
Şimdi mevcut Beldelerde de aynı düşüncelerin hakim olduğuna inanıyorum. Ama köye dönüşmesi haksızlık olacağını düşündüğüm Beldelerde mevcuttur. Bir Sultanhanı Beldesinin düşmesine itirazım var. Bu Beldemiz mahalle olması yerine siyasilerimiz bastırıp bu kasabamızı İlçe yapmalılar.
10 bin nüfusun üzerine çıkmış bir Beldenin düşmesi haksızlık olacaktır. Haksızlığın dışında yazıkta olacağını düşünüyorum. Ülkemizde 10 binin üstünde olup başka bir Belde yok sanırım. Bir tane Çanakkale’de olduğunu hatırlıyorum yanlış değilse.
Yine bir Demirci ve Topakkaya Kasabasını mahalleye dönüşmesi yanlış. Hadi Topakkaya ilimiz sınırları içinde sayılır ve birleştirilir. Ama Demirci gelişmiş bir kasaba, buna Gülpınar, Kızılkaya ve hatta Doğan tarla ilave edilerek bir kasaba haline dönüştürülebilir.
Beldeler düşürülme yerine aslında belli bir nüfus kriteri getirilmeli. Büyük nüfusu olanlar kalmalı ve küçük nüfusu olup yeterli hizmet veremeyenler mahalle yapılmalı. Nüfusu 2000 az üzerinde olup da hala doğru dürüst hizmet veremeyen Belediyeler var.
Sadece işi hasta taşımak olan ve hatta makam aracını özel olarak seçmenine kullandıranlar var. Kendisinin özel aracı gibi bağa bahçeye gidenler olduğu gibi, kedisini hizmete verip kasabama neler yaparım diye gayret gösterip çabalayanların sayısı az değil.
Tabi kanun çıkar mı çıkmaz mı daha henüz belli değil. Bu bir kanun hazırlık taslağı netleşmiş bir durum da yok. Belki de seçim sonuna kalacak bir durumda olabilir.
Ama bir iktidar için bu büyük bir cesaret, çünkü mutlaka oy kaybı olacaktır. Bunu göze alan iktidar elbette ülke menfaatlerini düşünüyordur. Umarım ülkemizin menfaatine olur diye düşünüyorum.
Tabi çıkmamış kanunun üzerinde fazla tartışmaya gerek yok. Kanun bir çıksın ondan sonra daha detaylı görüş bildiririz. Birde çıkıp çıkmayacağı henüz net belli değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.