• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Çölyak Ve Non-Çölyak Diyetle Tedavi Edilebiliyor

Çölyak Ve Non-Çölyak Diyetle Tedavi Edilebiliyor
Çölyak Ve Non-Çölyak Diyetle Tedavi Edilebiliyor

 

Çölyak ve non-çölyak glüten hassasiyeti son yılların ensık duyulan hastalıklarından. Belirtileri ile birbirine benzeyen bu ikihastalık, genetik testin sonucuna göre ayrılıyor. İki hastalığıntedavisinde de glüten içeren gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Kişilerin yaşamkalitesini bozan çölyak hastalığı glüten intoleransı nedeniyle ortaya çıkıyor.Toplum genelinde yüzde 1 oranında görülen çölyak hastalığını andıran non-çölyakglüten hassasiyetine ise halkın yüzde 20’sinde rastlanmasına rağmen çölyakhastalığından daha az biliniyor. AcıbademKozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. NurdanTözün, 8 soruda çölyak ve non-çölyak glüten hassasiyeti arasındaki farklarıve tedavi yöntemlerini anlattı.

 

Çölyak hastalığınedir?

Besinlerdeki buğday, arpa ve çavdarda bulunan glüten adlıbir proteine hassasiyet ile tanımlanan ve bağışıklık sistemiyle ilgili olanrahatsızlık, çölyak hastalığı olarak tanımlanıyor. Genetik özelliği olan buhastalıkta öncelikle ince bağırsakta hasar oluşuyor ve emilim bozukluğu ortayaçıkıyor. Beslenme düzeninden glütenin kaldırılmasıyla sorun gideriliyor.

 

Hastalığınbelirtileri neler?

Çölyak hastalığı çoğu zaman sinsi ortaya çıkıyor vetanısı geç konuyor. Çünkü her hastalığı taklit edebiliyor. Klasik belirtilerihalsizlik, ishal, kilo kaybı, şişkinlik, gaz, karın ağrısı olmakla beraber,bazen demir eksikliği anemisi, karaciğer değerlerinde bozukluk, kemikhastalıkları, cilt hastalıkları gibi sindirim sistemi dışı belirtilerle dekendini gösterebiliyor. Besinlerdeki proteinlerin emilememesine bağlı olarakprotein eksikliği ve B vitamini eksikliği sonucu oluşan nörolojik belirtiler, Dvitamini ve kalsiyum eksikliği sonucu görülen kemik azalması da hastalığın ilkbelirtileri olabiliyor. Bu rahatsızlık dudak kenarlarında çatlaklar, ağıziçinde geçmeyen yaralarla da kendini gösterebiliyor. Çocuklarda ise ishal,gelişme geriliği, anemi gibi belirtiler veriyor. Erişkinlerde bazen bir travma,yoğun stres, ameliyat, doğum gibi olaylar sessiz bir çölyak hastalığını anidenortaya çıkarabiliyor. Geçmiş yıllarda bu hastalığın özellikle çocukluk çağındagelişme geriliği, anemi, ishal ve beslenme bozukluğu ile kendini gösterdiği vebu dönemin hastalığı olduğu düşünülürken, günümüzde her yaşta ve çok değişikbelirtilerle çölyak hastalığına rastlanabileceği biliniyor.

 

Tanı nasılkonuyor?

Hastalığın tanısı çölyak hastalığına özgü antikorlarınkanda belirlenmesi ve endoskopi ile ince bağırsaktan alınan biyopsilerindeğerlendirilmesiyle konuyor. Tanıda en sık, doku transglutaminaz antikoru IgA(tTG testi) ya da Anti-Endomisyum antikoru IgA testi kullanılıyor. Ayrıcagenetik testler de uygulanabiliyor. Kesin tanı koymak için bazen endoskopikyöntemle ağızdan onikiparmak bağırsağına girilip, ince bağırsağın üç ayrıyerinden örnek alınıp, dokunun mikroskop altında incelenmesi gerekebiliyor.Doku örneklerinde, ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan parmak şeklinde vevillüs adı verilen yapıların düzleşmesi, yassılaşması çölyak hastalığına işaretediyor.

 

Çölyak hastalığınasıl tedavi ediliyor?

Çölyak hastalarının yaşam tarzını değiştirmesi gerekiyor.Bu kişilerin, içinde glüten barındıran yiyecekler tüketmemesi, buğday, arpa,çavdar ve yulafı beslenme düzeninden çıkarması önem taşıyor. Glütensiz gıdalarhazırlanırken, glütenli gıdaların hazırlandığı kapların kullanılmamasına dadikkat edilmeli. Çölyak hastaları; mısır, pirinç, patates, nişasta, soyafasulyesi tüketebiliyor. Ayrıca alınan besinlerin içeriğine dikkat edilmesigerekiyor. Çünkü bazı diş macunları, meyve suları, şekerli gıdalar veçikletlerde de glüten bulunabiliyor. Süt ürünleri ise çoğu çölyak hastasıtarafından tolere edilemiyor. Bu yüzden ilk zamanlar bu tür gıdalardankaçınılmalı. Yulaf, hastalığı düşük seviyede olanlarda sınırlı olarakalınabilirken, hastalığı ciddi seviyede olanların kaçınması tavsiye ediliyor.Hastalar, teşhis konulmadan önce gıdalar bağırsakta emilemediği için yeterlienerjiyi alamıyor ve çok kilo veriyor. Ama glütensiz diyete geçildikten sonrabelirtiler iki-üç ay içinde düzeliyor ve kilo alımı sağlanıyor.

Glütensiz diyet, sanılanın aksine kişiyi gıdasızbırakmıyor. Bu diyeti uygulayan kişiler de sağlıklı ve dengeli beslenebiliyor.Glüten; protein olarak mutlaka alınması gereken bir madde olmadığı için, yerinebaşka gıdalar konulabiliyor. Bazı çölyak hastaları diyet yapmalarına rağmentedaviden yanıt alamıyor. Bu vakalarda diyete uyumun sorgulanması, tanınıntekrar gözden geçirilmesi, pankreas yetmezliği, mikroskopik kolit, incebağırsağın bakteriyel aşırı gelişimi ile olası laktoz intoleransınınaraştırılması; tedaviye yanıtsız çölyak hastalığı tanısı kesinse kortizontedavisinin denenmesi öneriliyor. Tedavi edilmemiş çölyak hastalığı ileridelenfomaya ya da başka bir tür kansere dönüşebiliyor.

 

Non-çölyak glütenhassasiyeti nedir?

Non-çölyak glüten hassasiyeti, glüteni tolere edemeyen,glütenli besinler aldıklarında aynı çölyak hastalığına benzeyen belirtileriolan, ancak kanında çölyak hastalığına özgü antikorlar bulunmayan ve incebağırsak dokusunda hasar gözlenmeyen bir durumu tanımlıyor. Çölyak hastalığıyüzde 1 oranından görülürken, non-çölyak glüten hassasiyetine toplumun yaklaşıkyüzde 20’sinde rastlanıyor.

 

Rahatsızlık nasılbelirti veriyor?

Belirtiler çölyak hastalığına benziyor ancak daha hafifseyrediyor. Bu hastalıkta ince bağırsakta çölyak hastalığında olduğu gibibağırsak geçirgenliğinin artması da söz konusu olmuyor. Ancak bazı çalışmalardabu hastalarda baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, eklem ağrısı, bacak, kol veparmaklarda uyuşma gibi sindirim sistemi dışı belirtiler bulunabiliyor.Belirtiler glüten alımından saatler, hatta günler sonra ortaya çıkabiliyor. Buda doğuştan immün yanıt için tipik bir olay oluyor. Non-çölyak besinlerletetiklenen bir rahatsızlık olsa da bir besin alerjisi olarak kabul edilmiyor.Bunun nedeni alerji cilt testlerinde pozitif sonuç vermemesi ve kanda alerjiyeözgü antikorlar besin alerjilerindeki gibi yükselmiyor.

 

Non-çölyak glütenhassasiyeti tanısı nasıl konuyor?

Tanı koymada kullanılan bir test bulunmuyor. Ancak çölyakve diğer hastalıklar dışlandıktan sonra teşhis konabiliyor. Genetik testinnegatif olması çölyak olmadığını gösteriyor. Hastalar glütensiz diyetlesorunlarını giderebiliyor. Bütün bu klinik tabloların dışında “glütene alerji”denen bir durum da söz konusu olabiliyor. Bu durumda glüten uygulamasıylayapılan cilt testi pozitif bulunuyor. Her iki durumda da hastalar glütensizdiyetle sorunlarını giderebiliyor.

 

Tedavisi nasılyapılıyor?

Hastaların, çölyak hastalığında olduğu gibi yüzde 100glütensiz diyet uygulaması gerekiyor. Bunun hayat boyu mu, yoksa belli birdönem mi devam edeceğine dair somut kanıtlar bulunmuyor. Ancak eliminasyondiyeti yapılması yani alerji yapan besinlerin diyetten çıkarılmasıyla ilgiligörüşler var. Probiyotikler ve düşük karbonhidrat diyeti de diğer alternatiflerarasında yer alıyor. Hiç belirtisi olmayan kişilerin diyete uyumu iyi olmuyor.Tarama ile ortaya çıkan vakaların yüzde 25’i ise böyle bir tanı konmasındandolayı memnuniyetsizliğini ifade ediyor.

 

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Haber Bölge | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0534 325 83 00