04 Mayıs 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara13°C

BALIKÇILAR 1 EYLÜL’DE “ VİRA BİSMİLLAH” DİYECEK!

Balıkçılar 1 Eylül’de “ Vira Bismillah” diyecek!

Balıkçılar 1 Eylül’de “ Vira Bismillah” diyecek!

26 Ağustos 2014 Salı 16:37

Yeni sezon için artık gün sayanbalıkçılar, bugünlerde son hazırlıklarını yapıyor.  S.S.Foça Merkez Su ÜrünleriKooperatifi Bölge Birlik Temsilcisi Hasan Eser,  1 Eylül tarihinde; ‘Virabismillah’ diyerek denize açılacak olan balıkçıların yeni sezondan umutluolduklarını söyledi.

Yaptığı açıklamada; yeni av sezonunun balıkçılık camiası adına kazasızbelasız ve bol bereketli bir sezon olmasını dileyen Hasan Eser, “Yeni sezondanumutluyuz. Zira ‘vira bismillah’ diyerek denize açılan ve ‘Rastgele’temennisini kendisine şiar edinmiş bir camianın ‘umutsuzluk’ diye bir ifadekullanması eşyanın tabiatına aykırı olur” dedi.

SON HAZIRLIKLAR YAPILIYOR

Yeni sezon için balıkçıların artık gün saydığını belirterek; yapılanhazırlıklar hakkında bilgi veren Eser, şunları söyledi: “Balıkçılarımız gerisayımın başladığı bugünlerde son hazırlıklarını yapıyor. Akaryakıt, kumanya, suve balık kasası gibi temel ihtiyaçların ikmali yapılıyor. Ağlar son kez gözdengeçiriliyor, tamir ediliyor. Denize açılabilmemiz için; elzem olan resmievraklar teknelerimizin bağlı oldukları liman başkanlıklarında güncelleniyor.Ege yöremizde balıkçı tayfası bulmadıkları için reislerimiz mürettebatlarınıKaradeniz ve Marmara bölgelerinden getiriyor.”

 

BU SEZON MEYVELERİNİ TOPLAYACAĞIZ

1 Eylül tarihi itibariyle Gırgır ile, 15 Eylül’den itibaren de Trol ileavcılığın serbest olacağını hatırlatan Eser, şöyle konuştu: “Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığımız boyu 10 metreyi geçen yüzlerce balıkçı teknesiniboyuna göre metre başına 10 ila 20 Bin TL arasında ödeme yaparak satın aldı.Satın alınarak avcılıktan tamamen çekilen tekneler; Aliağa Gemi Geri DönüşümTesislerine gönderildi. Bu girişim 19 Haziran 2012 tarihli Bakanlar Kurulukararıyla; denizlerimizdeki balık kaynaklarını av baskısından kurtarmakamacıyla yapıldı.Söz konusu girişimin meyvelerini bu sezon toplayacağımızainanıyorum. Ancak gelecek nesillere miras bırakacağımız denizlerimizi kurtarmakistiyorsak;  sürdürebilir balıkçılık adına filomuzu daha da küçültülmekzorundayız” 

BÖLGESEL BALIKÇILIK ÖNERİSİ

Sezonun başlamasıyla birlikte Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgelerindençok sayıda balıkçı gemisinin İzmir bölgesine avlanmak üzere geldiğine dikkatçeken Eser, sözlerine şöyle devam etti: “5 Aylık yasak döneminde mevcut balıkstoklarımız çoğalıyor. Ancak sezonun açılmasıyla birlikte avlanma sahalarımızçok ciddi derecede av baskısına maruz kalıyor. Çünkü başka bölgelerden yöremizegelen  tekneler;  İzmir bölgemizde ki tekne sayımsızı en az 20’yekatlıyor. Çok kısa bir sürede;  avlak sahalarımız deyim yerindeysebitkisel hayata giriyor. Bu durum sadece İzmir bölgesine adına değil, bir çokbölgemiz adına da geçerlidir. Bu nedenle de; Türkiye’de artık bölgeselbalıkçılığa geçilmesi gerektiğini savunanlardanım. Türkiye’de sürdürülebilirbalıkçık yapmak istiyorsak; bölgesel yani plakalı sisteme geçmek zorundayız.Sezon içersinde yüz tekne’nin avlanacağı kapasiteye sahip bir bölgede sizbin  teknenin avlanmasına müsaade ederseniz balıkçılığı kurtarma veyaşatma konusunda başarılı olamazsınız!”

ARZ TALEP DENGESİNİ KURAMIYORUZ!

5 Ay süren yasak boyunca balıkçıların hali hazırdaki kaynaklarındangeçindiğini, teknelerine, ağlarına bakım yapmak üzere her yasak dönemindebankalardan kredi kullanmak zorunda kaldığını anlatan Eser, “Balıkçı sezonaborçlu olarak başlıyor. Borç balıkçının adeta psikolojisini bozuyor.Çünkü bizimbalıkçımız gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi yasak döneminde devlettarafından sübvanse edilmiyor. Balıkçı sezonun açılmasıyla birlikte balıkçıdenize hırslanarak çıkıyor.Her  bir  teknemiz özellikle balığın bololduğu sezonun ilk günlerinde  talebin çok üzerinde balık istihsalediyor.Talebin üzerinde avlanan balıklar  halde yok pahasına satılıyor.Balıkçı bu seferde 'sürümden kazanayım' düşüncesiyle daha da fazla balıkyakalamanın peşine düşüyor. Hâlbuki balık sezonumuzu 7 aylık zamana yaymamızgerekiyor. Ama hiç kimse yarını düşünmüyor. Çünkü balıkçı günü kurtarma derdinedüşüyor. Daha sezonun ilk ayında denizlerimiz çok ağır bir av baskısınauğruyor. İlk ay talebin üzerinde istihsal edilen balıklar değerindesatılamadığı gibi; geriye kalan 6 ay’da da avlanacak balık kalmıyor.Yani arztalep dengesini kurulamıyor. İşte bu noktada yapılması elzem olan  girişimkota uygulamasını hayata geçirmek olacaktır. Bir çok gelişmiş dünya ülkesininuyguladığı kota sistemi balıkçılığımızın tek kurtuluş noktasıdır. Herteknenin  yıllık avlayacağı balık miktarına ve balık türlerimizekesinlikle kota getirmek zorundayız” diye konuştu  

 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.