• BIST 8946.13
  • Altın 2960.569
  • Dolar 34.2017
  • Euro 36.9839
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 2 °C

Kıskançsanız işiniz çok zor

Erdoğan KAYA

Tam bir ehli imana sahip olmayan insanlarda oluşan bazı hasletlerden biriside kıskançlıktır. Kıskanç insan çoğu zaman tereyağının tencerede eridiği gibi erir durur. Hâlbuki kıskançlık yerine gıpta huyuna sahip olmak en güzeli olsa gerek. Başaramayan ve başarısız kimseler bu hastalığa yakalanarak kendi kendisini yer bitirir. Hatta bazen öyle hasletler oluşur ki, duymadığı görmediği halde olmayan şeyleri uydurarak işi iftiraya kadar götürür. Bunun asıl sebebi benim sahip olmadığım güzelliklere bir başkası da sahip olmasın düşüncesidir. Bu bir tanıdığınız olur hiç tanımadığınız insan olur, onun için hiç fark etmez.
Huzurun temelini çürüten, sosyal yapıya zarar veren, ilişkileri, iletişimi zedeleyen huyların, kötü duyguların temelinde kıskançlık ve haset duygusu vardır. Öte yandan, namus, mal, vatan gibi değerlerin korunmasına hizmet eden kıskançlık duygusu normaldir. İnsanın eşini, sevdiğini kıskanması normaldir; çünkü bu kıskançlığın temelinde sevgi vardır. Fakat temelinde başka duygu ve düşünceler oluşmaya başlarsa o zaman kıskançlık, ilişkileri temelden çürütmeye başlar.
İnsanların din, namus, vatan ile ilgili kıskançlıklarını kaybetmesi, manevi bir yok oluşun başlangıcıdır. Ancak bu tür yüksek değerlerin dışında kalan kıskançlıklar, içten yanan bir ateş gibi sahibini sinsice eritir. Kıskançlık duygusunun altında, kişinin kendine güvensizliği, topluma güvensizliği, ihmal edilmişlik, dışlanmışlık hisleri gibi duygular yatar.
Kıskançlık yapan insan, bu duygunun kendini mahvedeceğinin bilincinde dahi olmadan, dostuna da düşmanına da gelen nimetlerden rahatsızlık duyar. Kıskançlık ilk olarak kıskanana zarar verir. Kıskanılan kişi bu duygudan zarar görmez. Ancak kıskançlık yapan kişi ileri derecede bu duygunun esaretine düşerse, o zaman kıskandığı kişiye zarar verici davranışlarda bulunabilir.
Uzmanlar, kıskançlığın her insanda bulunan doğal bir duygusal davranış olduğunda hem fikirdirler. Önemli olan bu duygusal davranışı kontrol altına alabilmek ve aşırıya kaçmamaktır. Çünkü aşırıya kaçan bir kıskançlık, yaşam kalitesine ve kişinin psikolojik yapısına zarar verici etkiler doğuracaktır. Bazı görüşlere göre kıskançlık, bir güvensizliğin belirtisi, olgunlaşmamış, ham bir duygu veya ruhsal bir bozukluk olarak kabul görmüştür.
Haset ve kıskanç tavırlı insanlar, psikolojik olarak da bedensel olarak da yorgun olurlar. Çünkü bu duygular insanın enerjisini tüketir, kişiyi yıpratır ve ruhsal hastalıklara sürükler. Haset ve kıskançlık duygusu, insanda bir zayıflık belirtisidir. Bu zayıflığın etkileri ise hayatının her anında, gerek kendisi üzerinde ahlak zayıflığı, iman ve inanç zayıflığı şeklinde, gerekse sosyal etki olarak ahlaksızca davranışlar, suç vs. şeklinde ortaya çıkar.
Hz. Mevlana Mesnevi’de kıskançlık ve haset hakkında şöyle yazmıştır: “Yolda haset boğazına sarılmasın. Zira şeytan haset yüzünden reddolundu.” (Mesnevi, I. 445)
“Nefsin ve akranına haset etme. Zira haset, kötü işlerin en kötüsüdür. Kusur ve ayıbın mayası hasettir. Şüphesiz o her şeyde zehirlidir.” (Mesnevi, II: 812–813)
“Kıskançlık; bütün kusurların mayası, en kötü huydur.” (Mesnevi, II / 812-13)
Tasavvuf erbabına göre kıskançlık ve haset, kötü ve zararlı bir duygu olduğu için haram hükmündedir. Bilgisizlik ve açgözlülükle beslenir. En çok tanıdık ve akrabalar arasında görülür.
Kıskançlığın ve hasedin haram olmasının nedeni; kişinin, Allah’ın insanlar arasında yaptığı paylaşımı beğenmeme, kabullenmeme ve hikmetini kavrayamamasıdır. “Size bir kötülük dokunsa, ondan dolayı sevinirler” (Ali İmran Suresi/120) “Kitap sahiplerinin çoğu, gerçek kendilerine belli olduktan sonra, sırf içlerindeki hasetten dolayı sizi imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler.” (Bakara,109)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Haber Bölge | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0534 325 83 00